Yapmış olduğunuz haber için teşekkür ediyorum. Bir gazeteci olarak Karaman’ın en büyük problemi olan su meselesini gündeme taşımanız, kamu yararı açısından çok kıymetlidir. Bu sorun, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde Karaman’ın birincil problemidir.Bulunduğum makam gereği, Karaman’da yerelde iktidar olamadığımız için bu konuda fiili olarak müdahil olamıyoruz. Ancak Türkiye’nin birinci partisi ve çok yakın geleceğin iktidar alternatifi olarak, Karaman’ın bu su sorununu çözeceğimizi açıkça ifade etmek isterim.Karaman’daki su sorununu iki başlık altında değerlendirmek gerekir: İçme suyu ve tarımsal sulama. Her iki alanda da kaynaklarımız tehdit altında. Su kayıplarını en aza indirmek artık bir zorunluluktur.Karaman Merkez mahallelerine içme suyu sağlayan Yeşildere Barajı’nda ciddi yapısal sorunlar mevcuttur. Barajı besleyen su yataklarının kuruması, suyun taşınması sırasında yaşanan büyük kayıplar, suyun fiyatlandırılması ve bilinçsiz tüketim gibi etkenler barajı kuruma noktasına getirmiştir. Üstelik barajın inşa sürecindeki mühendislik hataları sebebiyle milyonlarca metreküp suyun boşaltılması, bu tabloyu daha da ağırlaştırmıştır.Karaman’ın içme suyunu sağlayan Yeşildere Barajı artık işlevini yitirmiştir. Barajı besleyen su kaynaklarının kuruması, su taşınırken yaşanan kayıplar, fiyat politikası nedeniyle bilinçsiz tüketim ve barajın yapımındaki mühendislik hataları bu sonucu doğurmuştur.2011’de açıldığında “Karaman’ın 50 yıllık içme suyunu karşılayacak” denilen Yeşildere Barajı, sadece 8 yıl içinde çatlamış ve 75 milyon metreküp su boşaltılarak işlevsiz hâle gelmiştir. Bu zararın hesabı sorulmuş mudur? Bu ülkenin milyonlarca lirası heba edilirken, hiçbir kamu görevlisinin sorumluluk almamış olması kamu vicdanını derinden yaralamaktadır.Bir vatandaş bir damacana su deposu alsa ve çatlak çıksa, hemen tüketici hakem heyetine başvurur. Peki konu devletin, halkın parası olduğunda neden sessizlik hâkim? Boşa akıtılan milyonlarca metreküp suyun, zarar gören çiftçinin, susuz bırakılan halkın hesabı kimden sorulacak? İhale alan şirketin veya DSİ 'nin yaptığı hatanın sonucunda ne kadar tazminat alınacak. Bir hukukçu olarak soruyorum. Karaman’a sadece 5 km mesafedeki Gödet Barajı kullanılmazken, 20 km uzaklıktaki Yeşildere Barajı’na yönelmek akla, bilime ve mühendislik aklına zaten aykırı bir durumdu. Dahası, Karaman’ın içinden geçen Göksu Nehri, Türkiye’nin en büyük su kaynaklarından biridir. Suyun yanı başımızdan aktığı bir şehirde susuzluk yaşanıyorsa, burada ihmal değil, göz ardı etme politikası vardır.Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı geçtiğimiz günlerde Düzbağ İçme Suyu Projesi’yle 136 km’lik 2 metre çapında boru hattı döşediklerini, 50 yıllık su sorununu çözdüklerini ve bu projeye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği ödeneklerle yaptığını anlatmıştır.Sormak gerekiyor:
Karaman bu ülkenin bir şehri değil mi?
Biz bu vatanın üvey evladı mıyız?
Gaziantep’e yapılan yatırım neden Karaman’a yapılmıyor?
Üstelik Karaman’a su getirmek için 136 kilometrelik hatlara da gerek yok. Göksu yanı başımızda! Bu tablo bize çok açık bir gerçeği gösteriyor: İktidar Karaman’ı gözden çıkarmıştır.Karaman’ın su problemi artık hayati bir krize dönüşmüştür. Belediye altyapıyı yenileyememekte, sızıntılardan kaynaklı su kayıpları rekor düzeye ulaşmakta, mahallelere yeterli su verilememekte, çözüm ise gündeme dahi alınmamaktadır. Yurtdışında göletlerin üzerine buharlaşmayı önlemek için plastik toplar serilirken biz en temel su yönetimini bile başaramıyoruz.Tarımsal sulamada, içme suyunda, yeraltı kaynaklarında tehlike çanları çalmaktadır. Karaman susuz bırakılmış, yatırımlardan mahrum kalmıştır. Bu sorun artık geri dönülemez bir noktaya sürüklenmeden çözülmelidir.Kamu kaynakları bu meseleye harcanmalı, Karaman halkının geleceği için derhal harekete geçilmelidir.
Biz vatandaş olarak üzerimize düşeni yaparız: Bilinçsiz su tüketiminden uzak dururuz. Ancak Karaman'a bir damla suyu çok görenlerin, ülke ekonomisine büyük katkı sunan bu kente acilen su kaynaklarını ulaştırmaları gerekmektedir. Bu halk, bu şehir bunu hak etmiyor. Bizim talebimiz lütuf değil, eşit hizmettir. Karaman’ın susuz kalmasına seyirci kalanlar, yarın bu halkın vicdanında da, sandığında da bunun hesabını vereceklerdir.
Karaman bu ülkenin bir şehri değil mi?
Biz bu vatanın üvey evladı mıyız?
Gaziantep’e yapılan yatırım neden Karaman’a yapılmıyor?
Üstelik Karaman’a su getirmek için 136 kilometrelik hatlara da gerek yok. Göksu yanı başımızda! Bu tablo bize çok açık bir gerçeği gösteriyor: İktidar Karaman’ı gözden çıkarmıştır.Karaman’ın su problemi artık hayati bir krize dönüşmüştür. Belediye altyapıyı yenileyememekte, sızıntılardan kaynaklı su kayıpları rekor düzeye ulaşmakta, mahallelere yeterli su verilememekte, çözüm ise gündeme dahi alınmamaktadır. Yurtdışında göletlerin üzerine buharlaşmayı önlemek için plastik toplar serilirken biz en temel su yönetimini bile başaramıyoruz.Tarımsal sulamada, içme suyunda, yeraltı kaynaklarında tehlike çanları çalmaktadır. Karaman susuz bırakılmış, yatırımlardan mahrum kalmıştır. Bu sorun artık geri dönülemez bir noktaya sürüklenmeden çözülmelidir.Kamu kaynakları bu meseleye harcanmalı, Karaman halkının geleceği için derhal harekete geçilmelidir.
Biz vatandaş olarak üzerimize düşeni yaparız: Bilinçsiz su tüketiminden uzak dururuz. Ancak Karaman'a bir damla suyu çok görenlerin, ülke ekonomisine büyük katkı sunan bu kente acilen su kaynaklarını ulaştırmaları gerekmektedir. Bu halk, bu şehir bunu hak etmiyor. Bizim talebimiz lütuf değil, eşit hizmettir. Karaman’ın susuz kalmasına seyirci kalanlar, yarın bu halkın vicdanında da, sandığında da bunun hesabını vereceklerdir.